25 Ekim 2015 Pazar

kedi

asla ama asla çaresiz duruma düştüğünü hissetmemesi gereken hayvan. eğer kaybedecek bir şeyi olmadığına inanırsa, genlerinde sakladığı saldırgan ve hırçın yüzünü sergiliyor, saldırganlaşıyor. o pufur pufur, sevmelere gelen hali gidip, yerine bir çita, bir kaplan, bir çita gelebiliyor. 

amca çocuğu bunlar sonuçta, kan çekiyor. 

yıllar yıllar önce, evin bahçesinde kedi kovalamak ile eğlenmekte bori. inanılmaz kıvrak, yakalanamaz hali daha da cezbediyor, onunla birlikte ben de koşuyorum. bir kaç ay sürdü bu eğlence. 

mahallede kovalanmadık kedi kalmadı, ama elde var sıfır. taktikler geliştiriyorum, koşma şeklini, kaçış yollarını tespit ediyorum. iş iyice sarmaya başladı, süper zevk alıyorum. 

diğer çocuklar da katıldı sonra. siz de deneyin, harika bir şey. hep birlikte kovalıyoruz kedileri. ama yakalayan yok. 

bu şekilde çokça zaman geçtikten sonra, bir gün, artık çabalarım sonuç verdi ve kaçacak yeri kalmadı. karşımda çaresizce duruyor. e peki şimdi? 

kedi ile göz göze geldik, tıslamaya başladı. o an ben de farkettim, tadı kaçmıştı işin, kovalarken zevkliydi ama, şimdi ne yapıcam, ne işime yarayacak? 

kedi soruyu yanıtladı benim yerime, onu yakalayıp öldüreceğimi hissetti sanırım. vücut dili ile savaşa hazır olduğunu söyledi bana. hızına baktım, reflekslerine, üzerime atlayıp yüzümü parçalasa yapabileceğim hiçbir şey yoktu. o an karar verdi, onurlu bir ölüm istiyordu, üzerime bir hamle yaptı, pençesini savurdu. 

şans, bahçede bir şeyler yaparım, koluma diken batmasın diye kalın bir şey giymiştim, yırttı attı. düşünüyorum, kolumu parçalayacak şekilde sallamış pençesini. 

ilk hamleyi yaptı, beni yere düşürdü, ama daha devam etmedi. amacı kaçıp kurtulmaktı, öyle de yaptı. ama ben yerdeyken üzerime atlasa, çizilmedik, kanamadık yerimi bırakmazdı, eminim. 

işte bu yüzden, kedileri köşeye sıkıştırmayın. sabrını zorlamayın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder