11 Ekim 2015 Pazar

Hırsızlık

bir suç, belki bir meslek, belki de bir kavram. 

bir şeyi çalmak olarak değerlendirilmiş tdk tarafından. genel olarak algımız, bir eve girip eşya çalmak, arabadan teyp çalmak gibi bir şey. oysa ki iş daha derinlerde. tüm suçlar belki de hırsızlık sayılabilir, bi şekilde. 

adam öldürmek. bir bireyin yaşama hakkını çalmak. sevdiklerinin onunla vakit geçirme özgürlüğünü, nişanlısının hayallerini çalmak aynı zamanda. ölen kişinin umutları, ailesinin onunla ilgili planlarını, dünyaya vereceklerini çalmak. 

tecavüz, bir kişinin cinsel bütünlüğünü çalmak. kuracağı mutlu yaşamı, yaşayacağı cinselliği çalmak. kabuslar ile geçecek gecelerinde görebileceği güzel rüyaları çalmak. psikolojiyi, zihni harap etmek, sağlığını çalmak aynı zamanda. 

rüşvet, iltimas, kopya, usulsüzlük, hepsi elbette hırsızlık. para çalıyor, ünvan çalıyor, torpil ile başkasının hakkını çalıyor. 

savaş suçları, hepsi hırsızlık. bir insanın tüm hayatını, evini barkını, düzenini, yıllar içinde oluşmuş işini, görevini, yerini yurdunu çalmak. geleceğini çalmak. bir ülkenin koca bir neslini çalmak. 

darbe yapıp seçmenin iradesini çalmak, sandıkta oyları yanlış yazıp oy çalmak, hepsi hırsızlık. 

yalan söyleyerek karşınızdakinin güvenini çalmak. iftira atarak birinin doğru bilinme hakkını çalmak. sırada önünüzde olacak kişinin yerine geçmek, hırsızlık. emniyet şeridenden gitmek, diğer araçların beklerken verdiği zamanı çalmak, o da hırsızlık. 

havayı kirleterek birinin nefes alma hakkını çalmak. suyu kirleterek bir canlının suyunu çalmak. bir ağaç keserek bir kuşun evini, bir çiçeği kopararak arının balını çalmak. hepsi hırsızlık. 

farklı adlar, farklı örnekler. işlenecek onlarca suç. ama hepsinin ortak noktası, hırsızlık. işlenen tüm suçlar, insanın gasp etme duygusundan çıkıyor. yani hırsızlık güdüsünden.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder