11 Ekim 2015 Pazar

ikinci dünya savaşı

yılanın başının küçükken ezilmesi gerekliliğini göstermiş, atalarımızı bir kez daha haklı çıkarmıştır. 

başlarda hitler'in şımarıklıklarına, "bize dokunmayan yılan bin yaşasın" şeklinde bakan ingilizler ve fransızlar, zamanla hitler'in buldukça bunamak hastalığına yakalanmasına sebep olmuşlardır. hitler hep daha fazlasını istemiş ve elde etmişti. sonunda hitler polonyayı da isteyince kantarın topuzunu kaçırmak neymiş gösterdi ingiltereye. artık bu gidişe son vermek gerektiği düşünülerek hitleri durdurmaya karar verdiler. ama hitler çok güçlenmişti. 

tüm avrupa ile bir savaşa girdi, sonra rusya ile, sonra da amerika ile. belki teker teker hepsini yenecek güçteydi almanya. ama tarih tekerrürden ibarettir ve birinci dünya savaşında olduğu gibi kısıtlı insan ve maden kaynağı ile almanya çok uzun süre dayanamadı. taşıma su ile değirmen dönmez, romanyada gelen petrol, balkanlardan gelen demir cevheri, bombardımanlara yenik düşen endüstri bir yere kadar yetti. 

bu süreçte on milyonlarca insan, bu birkaç liderin oynadığı oyunun kurbanı olmuştu. ne de olsa filler tepişir çimenler ezilir. tek suçlu hitler gibi gösterilse de, ona ses çıkarmayan ingilizler, savaşın bu kadar büyümesini bekleyen amerikanlar, hitlerin değirmenine su taşımak hatasını işlemişlerdir. japonlar ve italyanlar da bu delinin rüyalarına alet olup onu cesaretlendirmiştir. 

yılanın başı küçükken ezilir. bir deliyi bu kadar cesaretlendirip insanların üzerine salmak, ahlaksızlıktır. bunu da batı medeniyetinin tarihe attığı soğuk imzalardan biri olarak yazmak gerekir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder