yalnızca türklerde olmayan, tüm milletlerin aydın sınıfının kullandığı yöntemdir. aydın sınıfı, kendini halktan yukarda veya dışarda konumlandırabilmek için özel bir dil ve kültür yapısına sahip olması gerektiğini düşünür. bunu da en kolay olarak halkın anlamayacağı kelimeleri kullanarak yapabilirler. ingilizcedeki fransız etkisini buna örnek göstermek mümkündür. aynı şekilde tüm avrupa ülkeleri, bilim dili olarak kendi dillerini öz olarak kullanmak yerine, latince kelimeleri veya bu kelimelerden devşirilmiş kelimeleri tercih ederler.
bunun daha "havalı" olduğuna dair inanç oldukça yaygındır. halihazırda yöntemi kullananların da amacı dolaylı yoldan budur zaten. halk nezdinde de yabancı kelimeler ile konuşan kişilere tepki gösterenlerin sayısı, saygı duyanların sayısından az kaldığı için, yöntemi kullanmak bilerek veya bilmeyerek teşvik edilmiş oluyor.
türkler ile ilgili tespite gelince, saray dilinin farsça, arapça gibi türkçe dışından seçilmesi gibi uygulamalar tarihsel olarak da kullanılan yöntemler olduğu için tespitin doğru olduğu anlaşılmaktadır.
çözüm olarak karamanoğlu mehmet bey'in fermanında bahsedildiği üzere öncelikle devlet kademelerinden başlayarak halka yayılan bir türkçeleşmenin (mümkün olduğunda yalın, öz türkçe kullanmak) sağlanması gerekliliği vardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder